top of page

İnşaat İşçisinin İşe Bağlı Kas-İskelet Sistemi Hastalıkları Nelerdir Ve Nasıl Önlenir?

  • Oktay Tan ve Dr. Vedat Albayrak
  • 3 May
  • 6 dakikada okunur

İnşaat sektörü, iş sağlığı ve güvenliği açısından en riskli çalışma alanlarından biridir. Bu sektörde çalışan işçiler ağır fiziki işler, elverişsiz çevre koşulları ve yoğun çalışma temposu nedeniyle pek çok sağlık sorunu ile karşılaşmaktadır. Özellikle kas-iskelet sistemi hastalıkları, inşaat işçilerinde en sık görülen işe bağlı sağlık sorunlarından biri olduğu gibi iş gücü kaybının önemli bir nedenini de oluşturmaktadır. Örneğin, ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu verilerine göre, işyerinde meydana gelen ve işgünü kaybına yol açan yaralanma ya da hastalık vakalarının üçte birinden fazlasını kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları oluşturmaktadır. Bu durum, inşaat gibi fiziksel yüklenmenin yüksek olduğu sektörlerde kas-iskelet sistemi sorunlarının ciddiyetini ortaya koymaktadır.

Bu yazımızda, inşaat sektöründe çalışanlarda görülen kas-iskelet sistemi hastalıklarının nedenleri, türleri, risk faktörleri ve önlenme yöntemleri ele alınmakta, ayrıca yasal yükümlülükler açıklanmaktadır. Amaç, bu konuda farkındalığı artırarak hem çalışanların sağlığını korumak hem de iş verimliliğini olumsuz etkileyen bu tür meslek hastalıklarının önüne geçilmesine katkı sunmaktır.

KAS-İSKELET SİSTEMİ HASTALIKLARININ NEDENLERİ

Kas-iskelet sistemi hastalıkları, genellikle çalışma ortamında tekrarlanan fiziksel zorlanmaların birikimli etkisi sonucu ortaya çıkar. İnşaat işlerinde sıkça yapılan ağır kaldırma, taşıma, itme-çekme gibi işler; uzun süreli eğilme, çömelme veya uzanma gibi ergonomik olmayan duruşlar; sürekli tekrarlanan hareketler ve yüksek çalışma temposu, çalışanların kas ve eklemlerine sürekli yük bindirmektedir. Bu tür zorlayıcı işler sırasında kaslar, tendonlar ve bağlar üzerinde mikro seviyede yıpranmalar oluşur ve zamanla bu birikimli hasar kronik rahatsızlıklara dönüşür. Özellikle, titreşimli el aletlerinin uzun süreli kullanımı, kollar, omuzlar ve boyun bölgesinde kas-iskelet sorunlarının görülme sıklığını artırır; ancak bu etki genellikle aynı anda mevcut olan kuvvet uygulama, tekrarlı hareket yapma ve uygunsuz duruş gibi diğer faktörlerle birlikte ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, aşırı fiziksel yük, uygunsuz ergonomik koşullar ve titreşime maruziyet, inşaat sektöründe kas-iskelet sistemi hastalıklarının başlıca nedenleridir.

BU HASTALIKLARIN TÜRLERİ

İnşaat sektöründe ortaya çıkan kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları, etkilenen bölgeye ve doku tipine göre farklı biçimlerde görülür. Kimi rahatsızlıklar, belirli tıbbi tanılarla anılırken bazıları genel ağrı ve fonksiyon kaybı şeklinde ortaya çıkabilir. En yaygın görülen mesleki kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarından bazıları şunlardır:

  • Bel ve Omurga Problemleri: Bel ağrıları, bel fıtığı (lomber disk hernisi) ve boyun fıtığı gibi omurga disklerinin zedelenmesiyle ortaya çıkan rahatsızlıklardır. Bu tip problemler, ağır yük kaldırma ve uzun süre kötü pozisyonda çalışma sonucu gelişir.



  • Üst Ekstremite Rahatsızlıkları: Omuz, kol, dirsek, el bileği ve elleri etkileyen sorunlardır. Örneğin, omuz sıkışma sendromu (rotator manşet yaralanmaları), tenisçi dirseği (lateral epikondilit) ve karpal tünel sendromu (el bileğinde sinir sıkışması) sık rastlanan üst ekstremite hastalıklarındandır. Ayrıca tendinit ve tenosinovit (tendon kılıfı iltihapları), tetik parmak (parmak kilitlenmesi) ve De Quervain sendromu (başparmak tendiniti) gibi el bileği ve elde görülen sorunlar bu gruba girer.



  • Alt Ekstremite Rahatsızlıkları: Özellikle sürekli çömelme, diz çökme veya ağır yük taşıma nedeniyle bacaklarda ve özellikle diz eklemlerinde oluşan problemlerdir. Diz kireçlenmesi (osteoartrit) ve menisküs yaralanmaları inşaat işçilerinde görülebilen alt ekstremite kaynaklı mesleki rahatsızlıklardır.

  • Titreşime Bağlı Bozukluklar: Titreşimli alet ve makinelerin kullanımı sonucu ortaya çıkan dolaşım ve sinir sistemi sorunlarıdır. El-kol titreşim sendromu (örneğin Raynaud fenomeni, yani parmaklarda beyazlama) ve kronik kas krampları, sürekli titreşime maruz kalan çalışanlarda görülebilir.

Yukarıda açıklanan rahatsızlıklar, işçilerin günlük yaşam kalitesini düşürmekte ve iş göremezliğe yol açabilmektedir. Belirtiler genellikle ağrı, ilgili bölgede hareket kısıtlılığı, uyuşma veya güçsüzlük şeklinde ortaya çıkar. Erken dönemde dinlenme ile geçebilen ağrılar, sorun ilerledikçe kalıcı hale gelebilir ve tıbbi tedavi gerektirebilir.

BU HASTALIKLARIN RİSK FAKTÖRLERİ

İnşaat işçisinin işe bağlı kas-iskelet sistemi hastalıklarının ortaya çıkmasında rol oynayan risk faktörleri üç ana grupta değerlendirilebilir: ergonomik, psikososyal ve bireysel faktörler.

  1. Ergonomik riskler, doğrudan işin fiziksel yapısından kaynaklanan ve yukarıda bahsedilen tekrarlayan zorlanmalarla ilgilidir. Bu kapsamda, ağır yük kaldırma ve taşıma, titreşimli alet kullanma, vücudun nötr olmayan (uygunsuz) pozisyonlarda uzun süre kalması, sürekli tekrarlı hareketler yapma ve işin aşırı güç gerektirmesi gibi etkenler başlıca ergonomik risk faktörleridir. Bu faktörler, uygun mühendislik ve iş organizasyonu önlemleriyle kontrol altına alınabilir veya tamamen ortadan kaldırılabilir.

  2. Psikososyal risk faktörleri, işin organizasyonu ve çalışma ortamının neden olduğu strese bağlı etkenlerdir. Örneğin, yüksek iş yükü, sıkı zaman baskısı altında çalışma, görev monotonluğu veya düşük iş kontrolüne sahip olma gibi durumlar çalışanlarda zihinsel stres yaratır. Bu tür psikososyal stres etkenleri, kaslarda gerginliğe ve yorgunluğa katkıda bulunarak fiziksel zorlanmaların olumsuz etkilerini artırabilir.

  3. Bireysel faktörler ise, çalışanın yaşı, cinsiyeti, fiziksel uygunluk düzeyi, daha önce geçirdiği sakatlıklar ve genetik yatkınlıklar gibi kişisel özellikleriyle ilgilidir. Örneğin, yaşın ilerlemesiyle dokuların dayanıklılığı azalabildiğinden, daha yaşlı işçilerde yaralanma riski artabilir. Benzer şekilde, fiziksel kondisyona sahip olmamak veya işe uygun olmayan bir sağlık durumu da kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarına zemin hazırlayabilir.

İşe bağlı risk faktörleri genellikle bir arada bulunur ve birbirlerinin etkisini pekiştirir; bu nedenle kapsamlı bir yaklaşımla hem ergonomik koşulların iyileştirilmesi hem de çalışanların iş tatmini ve sağlık durumlarının gözetilmesi gerekir.

BU HASTALIKLARI ÖNLEME YÖNTEMLERİ

Kas-iskelet sistemi hastalıklarını önlemek, hem çalışan sağlığını korumak hem de iş verimliliğini sürdürmek için kritik önem taşır. İnşaat sektöründe ergonomik risklerin azaltılmasına yönelik alınabilecek başlıca önlemler şunlardır:

  • Ergonomik İş Tasarımı: Çalışma ortamının ve iş istasyonlarının ergonomik ilkelere uygun olarak düzenlenmesi. Ağır malzemelerin mümkün olduğunca yer seviyesinde veya kolay erişilebilir yüksekliklerde tutulması, çalışma yüzeylerinin uygun yükseklikte ayarlanması ve zorlayıcı vücut pozisyonlarını engelleyecek düzenlemelerin yapılması bu kapsamdadır.

  • Mekanik Yardımcılar: Ağır yüklerin elle taşınmasını en aza indirmek için vinç, kaldırma platformu, forklift veya taşıma arabası gibi mekanik ekipmanların kullanılması. Mevzuata göre işveren, iş organizasyonunu elle taşıma ihtiyacını ortadan kaldıracak şekilde plânlamalı ve yükleri özellikle mekanik sistemler aracılığıyla taşımalıdır.

  • Uygun Ekipman ve Alet Kullanımı: Titreşimi azaltılmış veya ergonomik tasarımlı el aletlerinin tercih edilmesi ve alet bakımının düzenli yapılması. Örneğin, elektrikli aletlerin mümkün olduğunca düşük titreşimli modellerinin seçilmesi, uygun sap ve tutacakların kullanılması ile anti-vibrasyon eldivenleri gibi koruyucu ekipmanların sağlanması titreşimin ve zorlanmanın etkilerini azaltır.

  • Eğitim ve Farkındalık: Çalışanlara ergonomi, doğru çalışma yöntemleri ve koruyucu teknikler konusunda düzenli eğitim verilmesi. Doğru kaldırma ve taşıma tekniklerinin öğretilmesi, uygun duruş ve hareket alışkanlıklarının kazandırılması önemlidir. Eğitimler sayesinde işçiler risklerin farkında olur ve kendi sağlıklarını koruma bilinci geliştirir.

  • Çalışma Süreleri ve Dinlenme Düzenlemeleri: İş programının, çalışanların aşırı yorulmasını önleyecek şekilde plânlanması gerekir. Tekrarlayan veya ağır işleri aralıklı periyotlara bölmek, gün içinde yeterli dinlenme molaları vermek ve mümkünse görev rotasyonu uygulayarak aynı kas gruplarının sürekli zorlanmasını engellemek etkili önlemlerdendir.

  • Sağlık Gözetimi ve Egzersiz: İşe giriş muayeneleri ve periyodik sağlık kontrolleri ile çalışanların kas-iskelet sistemi sağlık durumunun izlenmesi. Ergonomik risklerden etkilenen çalışanların erken dönemde tespit edilmesi halinde, iş koşullarında düzeltici önlemler hızla alınabilir. Ayrıca, çalışanların bedenlerini güçlendirmeye yönelik germe ve kuvvetlendirme egzersiz programları uygulanması, kasların dayanıklılığını artırarak sakatlanma olasılığını düşürür.

Yukarıdaki önlemlerin başarılı olabilmesi için işveren ve çalışanların işbirliği önemlidir. İşverenlerin ergonomik yatırım ve düzenlemelere öncelik vermesi, çalışanların ise eğitimlerde öğrendikleri doğru uygulamaları günlük iş rutinine yansıtmaları gerekir. Bu sayede, kas-iskelet sistemi hastalıklarının önemli ölçüde önüne geçilebilir.

YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER

İşverenler, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamak üzere yasal olarak çeşitli yükümlülüklere tabidir. Türkiye'de 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, tüm iş kollarında işverenlere risk değerlendirmesi yapma, uygun önlemleri alma, eğitim verme ve sağlık gözetimi sağlama gibi genel sorumluluklar yüklemektedir. Bu kapsamda, inşaat sektöründe kas-iskelet sistemi hastalıkları riskine karşı işverenlerin uyması gereken başlıca yasal gereklilikler şöyle özetlenebilir:

  • Ergonomik Risk Değerlendirmesi: İş Sağlığı Ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği uyarınca işveren, çalışma koşullarını değerlendirerek işyerindeki ergonomik riskleri belirlemek ve dokümante etmek zorundadır. Ağır yük kaldırma, tekrarlı hareket veya kötü duruş gerektiren iş adımları belirlenmeli ve bu risklerin ortadan kaldırılması veya azaltılması için plan hazırlanmalıdır.

  • Elle Taşıma İşlerinin Düzenlenmesi: Elle Taşıma İşleri Yönetmeliği uyarınca, işveren mümkün olduğu ölçüde yüklerin çalışanlar tarafından elle taşınmasını engelleyecek bir iş organizasyonu kurmalıdır. Özellikle ağır yüklerin vinç, makara, forklift gibi mekanik araçlarla taşınması sağlanmalı; elle taşınması zorunlu durumlarda ise risk faktörleri (yükün ağırlığı, çalışanların maruziyet süresi, duruş pozisyonu vb.) değerlendirilerek gerekli önlemler alınmalıdır.

  • Titreşim Maruziyetinin Kontrolü: Çalışanların Titreşimle İlgili Risklerden Korunmaları Hakkında Yönetmelik gereğince, işveren titreşimli alet ve makinelerden kaynaklanan riskleri değerlendirmeli ve mevzuatta belirtilen maruziyet sınır değerlerine uyulmasını sağlamalıdır. Bu doğrultuda, titreşim düzeyi yüksek ekipman için teknik iyileştirmeler yapmak, maruziyet sürelerini kısaltmak ve çalışanlara titreşimi azaltıcı ekipman temin etmek yasal bir zorunluluktur.

  • Eğitim ve Bilgilendirme: 6331 sayılı Kanun gereği işverenler, çalışanlara işbaşı yaptıklarında ve düzenli aralıklarla iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri vermekle yükümlüdür (6331 sayılı Kanun, mad: 17). Bu eğitimler kapsamında ergonomi, doğru kaldırma teknikleri, uygun ekipman kullanımı ve benzeri konularda bilgiler aktarılmalı; çalışanların riskler ve korunma yöntemleri konusunda bilinçlenmesi sağlanmalıdır.

  • Sağlık Gözetimi: İşe girişlerde ve belirli periyotlarla çalışanların sağlık kontrolünden geçirilmesi yasal bir zorunluluktur (6331 sayılı Kanun, mad:15). İşyeri hekimi tarafından özellikle kas-iskelet sistemi ile ilgili muayeneler yapılarak çalışanın işe uygunluğu değerlendirilmelidir. Düzenli kontrol muayeneleri sayesinde meslek hastalığının erken belirtileri tespit edildiğinde, işyeri şartlarında düzeltme yapılarak hastalığın ilerlemesi önlenebilir.

  • Meslek Hastalığı Bildirimi ve Tazminat: Çalışanın iş nedeniyle kas-iskelet sistemi hastalığına yakalanması durumunda, bu rahatsızlık meslek hastalığı olarak kabul edilir ve sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimi yapılmalıdır (6331 sayılı Kanun, mad: 14/2b). Türkiye'de işe bağlı kas-iskelet sistemi hastalıkları yasal olarak meslek hastalığı statüsünde olup çalışanlar için tazminat ve maluliyet hakkı doğurabilir. Ancak, resmi kayıtlarda bu tür hastalıkların tanı ve bildirim sayıları oldukça düşüktür ve uygulamada hakların kullanılmasında zorluklar yaşanabilmektedir. İşverenlerin, yasal yükümlülüklerini yerine getirerek meslek hastalığına yol açabilecek koşulları önlemeleri ve herhangi bir meslek hastalığı durumunda çalışanların yasal haklarına erişimini sağlamaları esastır.


İnşaat sektörü çalışanlarında kas-iskelet sistemi hastalıkları, uygun önlemler alınmadığında hem çalışanların yaşam kalitesini düşüren hem de işletmeler için verimlilik kaybına neden olan ciddi bir sorundur. Bu yazımızda ele alınan nedenler, türler, risk faktörleri ve önleme yöntemleri, sorunun kapsamını ve çözüm yollarını ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, işverenler ergonomik riskleri azaltmaya yönelik proaktif adımlar atmalı, çalışanlar ise güvenli çalışma pratiği ve kendi sağlıklarına özen gösterme konusunda bilinçli olmalıdır. Uygun iş ekipmanı kullanımı, düzenli eğitimler ve etkili bir işyeri sağlık ve güvenlik yönetimi ile inşaat sektöründe kas-iskelet sistemi hastalıklarının önemli ölçüde azaltılması mümkündür. Bu sayede çalışanlar daha sağlıklı bir çalışma hayatına kavuşurken, işverenler de yasal yükümlülüklerini yerine getirerek iş gücü kayıplarını ve maliyetlerini azaltabilirler.



 
 
 

Comments


bottom of page