Bütün Yazılar

Son yıllardaki sayısız teknik ilerlemeye rağmen, modern diş hekimliğinde hâlâ birçok mesleki sağlık sorunu varlığını sürdürmekte ve bu...

İşyerlerinde elektrik kaynaklı yangınlar genellikle kötü temas, seri ark, izolasyon bozulması ve aşırı akımı kesmeyen koruma elemanlarından kaynaklanır.

Ramak kala olaylarının kayda alınması ve analiz edilmesi, gelecekte meydana gelebilecek iş kazalarını önlemek için hayati öneme sahiptir.

Eczane çalışanları, hastalık bulaşma riski, kimyasal maddelere maruz kalma ve ergonomik sorunlar gibi pek çok sağlık ve güvenlik tehlikesiyle karşı karşıyadır; bu nedenle İSG önlemleri büyük önem taşır.

İnşaat işlerinde belirli süreli veya geçici süreli istihdam edilen çalışanlar, yetersiz eğitim, güvencesizlik, denetimsizlik ve zorlayıcı çalışma koşulları nedeniyle daimi çalışanlara kıyasla daha yüksek iş kazası riski altındadır ve bu durumu önlemek için özel mevzuatlar uygulanmalı, veri eksiklikleri giderilmeli, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri güçlendirilmelidir.

Kas-iskelet sistemi hastalıkları, inşaat sektöründe ağır fiziksel işler ve ergonomik riskler nedeniyle yaygın olup, hem çalışan sağlığı hem de iş verimliliği açısından ciddi sonuçlar doğurmaktadır.

Şantiyelerde işe giriş sağlık muayenesi, yalnızca yasal bir zorunluluk değil, çalışan sağlığını ve iş güvenliğini korumanın, dolayısıyla uzun vadeli kurumsal sürdürülebilirliğin temelidir.

Mesleki risklere karşı önlem almak, sadece çalışan sağlığını korumakla kalmaz, aynı zamanda iş gücü kaybını, yasal yaptırımları ve maliyetleri azaltarak işletmelerin sürdürülebilirliğini ve verimliliğini artırır.

İş sağlığı ve güvenliği kültürü, çalışanların refahını önceliklendiren, yönetim ve çalışanların iş birliğiyle sürdürülen, sürekli iyileştirme ve aktif katılımla şekillenen, kazaları azaltıp verimliliği artıran dinamik bir organizasyon yaklaşımıdır.

Türkiye’de yüksekte çalışmaya ilişkin mevcut düzenlemeler yalnızca inşaat sektörüne odaklandığından, diğer yüksek riskli sektörlerdeki iş kazalarını önlemede yetersiz kalmakta; bu nedenle gelişmiş ülkelerdeki gibi tüm sektörleri kapsayan, teknik ayrıntılarıyla desteklenmiş kapsamlı bir “Yüksekte Çalışma Yönetmeliği”nin hazırlanması gerekmektedir.

Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği bilincini artırmak, kazaları önlemenin yanı sıra güvenli çalışma kültürünü yerleştirerek işyeri verimliliğini ve çalışan motivasyonunu sürdürülebilir şekilde güçlendirir.

İnşaat sektöründe artan iş kazalarına karşı, işverenlerin yasal ve vicdani sorumluluklarını yerine getirmeleri hayati önem taşırken, sahadaki tehlikeleri ve güvenli çalışma kurallarını içeren pratik bir el kitabı, işçilerin bilinçlenmesi ve kazaların önlenmesi açısından büyük katkı sağlayacaktır.

Kamu kurum ve kuruluşlarında, ofis dışındaki yüksek riskli işlerin artmasıyla birlikte iş sağlığı ve güvenliği tehlikeleri de çeşitlenmiş ve bu tehlikelere karşı önleyici stratejilerin geliştirilmesi, yöneticilerin aktif katılımı ve uzman personel görevlendirilmesiyle kamu sektöründe güvenli çalışma ortamlarının oluşturulması kaçınılmaz hale gelmiştir.

2025 yılı, Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında önemli bir dönüm noktası olmuştur. Şöyle ki; 6331 sayılı Kanun 2013 yılında...

İş sağlığı ve güvenliği, çalışanların korunmasını amaçlar. ÇASAGRUP, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek için stratejiler gelişti